Başlık | K.K.T.C. mukimi firmadan internet hizmeti alımı karşılığında yapılan ödemeler üzerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı. |
|||||||||||||||||||||
Tarih | 24/11/2015 |
|||||||||||||||||||||
Sayı | 62030549-125[30-2014/179]-97176 | |||||||||||||||||||||
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, ... unvanlı K.K.T.C. mukimi firmadan alınan ve Türkiye'de yararlanılan internet hizmetinin katma değer vergisi tevkifatına tabi olup olmadığı, tevkifata tabi olması halinde ödenecek KDV'nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ile kurumlar vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususlarında bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır. KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış olup üçüncü fıkrasında, dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır. Anılan fıkranın 3/a maddesinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye'de işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançlar, dar mükellef kurumların elde ettiği kazanç ve iratlar arasında sayılmıştır. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında da, bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi ve Türkiye'de daimî temsilci bulundurulması konularında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasında, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları, avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup ticari kazançlar tevkifata tabi kazanç ve iratlar arasında sayılmamıştır.
ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI AÇISINDAN "Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi ve Vergi Kaybını Önleme Anlaşması"nın 7 nci maddesinde, "1. Bir Akit Devlet işletmesine ait kazanç, söz konusu işletme diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, sadece ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir. Ancak, işletmenin diğer Akit Devlette bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunması halinde kazanç, bu diğer Devlette, işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere vergilendirilebilir. …" hükmü yer almış olup "işyeri"nin tanımı ise Anlaşmanın 5 inci maddesinde yapılmış ve hangi hallerde diğer devlette işyeri oluşacağı açıkça belirtilmiştir. Buna göre, K.K.T.C. mukimi ...'den alınan internet hizmeti karşılığında ödenen bedeller, söz konusu firmanın ticari kazancı niteliği taşıyacağından, K.K.T.C. mukimi şirkete yapılan ödemeler üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesine göre kurumlar vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. K.K.T.C. mukimi şirket tarafından elde edilen gelirin Türkiye'de vergilendirilebilmesi için K.K.T.C. mukimi şirketin ticari faaliyetini Türkiye'de sahip olduğu bir işyeri veya daimi temsilci vasıtasıyla gerçekleştirmesi gerekmekte olup, yurtdışı mukimi şirketin Anlaşmanın 5 inci maddesine göre Türkiye'de işyeri veya daimi temsilci bulunmaması durumunda, söz konusu ticari kazancın Türkiye'de vergilendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Öte yandan, K.K.T.C. mukimi firma tarafından verilen internet hizmetinin şirketinize ait internet sayfasının K.K.T.C. mukimi firmanın sunucularında barındırılması (web hosting) gibi gayrimaddi hak niteliğine sahip hizmetlerden oluşması durumunda yapılacak ödemelerin Türkiye - K.K.T.C. Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının 12 nci maddesi kapsamında vergilendirilmesi gerekmektedir. Madde hükümleri aşağıda yer almaktadır: "1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 2. Bununla beraber, bahse konu gayrimaddi hak bedelleri doğdukları Akit Devlette ve o Devletin vergi mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak kendisine ödemede bulunulan kişi veya kurumun gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı olması halinde, bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10'unu aşmayacaktır. 3. Bu maddede kullanılan "gayrimaddi hak bedelleri" deyimi, sinema filmleri, radyo-televizyon yayınlarında kullanılan filimler ve bantlar dahil olmak üzere edebî, artistik, bilimsel her nevi telif hakkının veya her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı ile sınai, ticari, bilimsel teçhizatın veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında ödenen her türlü bedelleri kapsar. 4. Bir Akit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı kişi veya kurum bu bedelin doğduğu diğer Akit Devlette bulunan bir işyerinde ticari faaliyet icra ederse veya bir Türkiye mukimi Kuzey Kıbrıs'ta bulunan bir işyerinde serbest meslek faaliyeti icra ederse ve sözkonusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, bu maddenin 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır. …" Buna göre, K.K.T.C. mukimi firmaya yapılan gayrimaddi hak bedeli ödemelerinin gayrisafi tutarı üzerinden maddenin 2 nci fıkrası uyarınca Türkiye'de %10 oranını aşmayacak şekilde vergi alınması gerekmektedir. Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için ilgili teşebbüsün mukim olduğu ülkede tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin mukim olunan ülkenin yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile birlikte Türkçe tercümesinin Noterce veya bu ülkedeki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise ilgili anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimizin uygulanacağı tabiidir. KDV KANUNU AÇISINDAN; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu'nun: 1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu, 1/2 nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV'ye tabi olduğu, 4/1 inci maddesinde; hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği, 6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının; hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği, 9/1 inci maddesinde ise; mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı'nın vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği, hüküm altına alınmıştır. Bu yetkiye dayanılarak yayımlanan 117 seri nolu KDV Genel Tebliğinde tevkifat yapmakla yükümlü kurum ve kuruluşlar ile tevkifat kapsamındaki hizmetler ve bu hizmetlere uygulanacak tevkifat oranlarına ilişkin açıklamalar yer almaktadır. Öte yandan, 26/04/2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama Tebliği ile yukarıda anılan tebliğ yürürlükten kaldırılmış olup, kaldırılan tebliğe yapılan atıfların bu tebliğin ilgili bölümlerine yapılmış sayılacağı belirtilmektedir. Söz konusu KDV Genel Uygulama Tebliğinin "I/C-2.1.2.1. İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye'de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler" başlıklı bölümünde; "Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanların Türkiye'de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye'de faydalanılan hizmetler KDV'ye tabi olacaktır. Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye'de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV'nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir. Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir. KDV'nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye'de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır. Yurt dışından temin edilen ve tevkifata tabi tutulması gereken hizmetlere ilişkin olarak aşağıdaki örnekler verilebilir: Türkiye'de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayan firmalar tarafından; - Türkiye'de inşa edilecek bir alış-veriş merkezi için yurt dışında çizilip Türkiye'ye gönderilen mimari proje hizmeti, - Türkiye'de faaliyette bulunan enerji santralinin işletilmesine ilişkin olarak yurt dışından verilen danışmanlık hizmeti, - KDV mükellefiyeti olmayan genel bütçeli bir idareye yurt dışından verilen bilgisayar yazılım hizmeti, …" açıklamalarına yer verilmiştir. Buna göre, K.K.T.C. mukimi firmadan alınan internet hizmeti ithali KDV'ye tabi olup, hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV'nin Şirketiniz tarafından sorumlu sıfatıyla hizmetin yapıldığı dönemde 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilmesi ve bu KDV'nin aynı döneme ilişkin 1 No.lu KDV beyannamesi ile indirim konusu yapılması mümkündür. Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. |