T.C.
|
||||
|
|
|||
Sayı |
: |
27575268-105[253-2015-126]-149763 |
27/06/2016 |
|
Konu |
: |
Çek Cumhuriyeti'nden alınan hizmetin vergisel durumu hk. |
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuzu, Kurumunuz tarafından "…Nükleer Santrali İnşaat Lisansı Başvuru Belgelerinin Değerlendirilmesine İlişkin Teknik Destek Hizmeti" işi ile ilgili olarak Çek Cumhuriyeti'nde faaliyette bulunan … firmasıyla sözleşme imzaladığınızı belirterek, bu kapsamda anlaşma yapılan ilgili firma ile Kurumunuzun vergisel yükümlülükleri hakkında bilgi talep edilmiş olup konu hakkında Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.
A-KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; birinci maddede yazılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanların yalnız Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış, üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazancının hangi kazanç ve iratlardan oluştuğu belirtilmiştir. Anılan maddenin 3 üncü fıkrasının (a) bendinde de Türkiye'de Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun iş yeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançların, (c) bendinde de Türkiye'de elde edilen serbest meslek kazançlarının dar mükellefiyet konusuna giren kurum kazancı olarak vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun'un 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış olup serbest meslek kazançlarında yapılacak kesinti oranı 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 03/02/2009 tarihinden itibaren, petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlarda %5, diğer serbest meslek kazançlarında %20 olarak belirlenmiştir.
B-ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASI YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
"Türkiye Cumhuriyeti ile Çek Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması" 01/01/2004 tarihinden itibaren uygulanmakta olup, Çek Cumhuriyeti mukimi firma tarafından sunulan teknik destek hizmeti karşılığında yapacağınız ödemelerin vergilendirilmesi hususunun Anlaşma'nın "İş yeri"ni düzenleyen 5 inci ve "Ticari Kazançları" düzenleyen 7 nci maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Anlaşma'nın 5 inci maddesinin 3 üncü fıkrasının (b) bendi;
"3. "işyeri" terimi aynı zamanda:
…
b) Bir Akit Devlet teşebbüsünün çalıştırdığı elemanları veya diğer personeli aracılığıyla danışma veya yönetim hizmetleri de dahil diğer Devlette herhangi bir on iki aylık dönemde toplam altı aydan fazla devam eden hizmet tedariklerini
kapsamına alır.";
7 nci maddesinin 1 inci fıkrası ise;
"1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, sözkonusu teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazancı bu diğer Devlette yalnızca işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere vergilendirilebilir."
hükümlerini öngörmektedir.
Anlaşmanın yukarıda yer verilen 5/3(b) bendi hükmünden de anlaşılacağı üzere, Çek Cumhuriyeti mukimi firma tarafından verilen hizmetlerin Türkiye'de vergilendirilebilmesi için gerekli olan "iş yeri" oluşturma ölçütü, yalnızca fiziki bir yerle sınırlı olmayıp, şirketin personeli aracılığıyla Türkiye'de vereceği hizmetler de yukarıda belirtilen süre şartına bağlı olarak bir iş yeri oluşturabilecektir.
Bu itibarla, Çek Cumhuriyeti mukimi firmanın personeli vasıtasıyla Türkiye'de ifa edeceği hizmetlerin herhangi bir 12 aylık dönemde 6 ay veya daha uzun bir sürede ifa edilmesi halinde, Türkiye'de bir iş yeri oluşacak ve Türkiye'nin de bu iş yerine atfedilebilen kazançlarla sınırlı olmak üzere iç mevzuat hükümlerimiz çerçevesinde vergi alma hakkı olacaktır.
Diğer taraftan, özelge talep formu eki "Teknik Şartname"nin "2.İhtiyaç Duyulan Hizmetler" başlıklı maddesinden; sunulacak hizmetlerin "Genel Destek Hizmetleri" ve "Gözden Geçirme ve Değerlendirme Hizmetleri" olarak 2 kategori ve 8 İş Paketine (İP) ayrıldığı; "Genel Destek Hizmetleri" kapsamındaki hizmetlerin İP1, İP2, İP3'den oluştuğu ve … ile Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) arasında yapılan toplantılara hazırlık ve katılım da dahil olmak üzere Ankara'da bulunan uzmanlar tarafından TAEK'e düzenli destek sağlanması, lisanslamaya temel teşkil edecek olan kapsamlı mevzuat, kılavuz ve standartlar listesi gözden geçirilip varsa eksikliklerin belirlenmesi ve gözden geçirilecek dokümanlara uygulanabilir mevzuatın bir matris olarak belirlenmesi, nükleer güvenliğin sağlandığının gösterilmesinde yeterliliği belirleyen kabul kriterlerinin oluşturulması ve tüm sürece yayılmış bir şekilde TAEK personelinin yetkinliğini geliştirmeye yönelik farklı eğitimlerin verilmesi olduğu; "Gözden Geçirme ve Değerlendirme Hizmetleri"nin ise İP 4-5-6-7-8'den oluştuğu ve kapsamının başvurunun tamlığının gözden geçirilmesi, sınırlı çalışma izni ve inşaat lisansı kapsamındaki gözden geçirme ve değerlendirme, … Nükleer Santrali (…NS) tasarımı üzerine özel ayrıntılı çalışmalar ve referans santralden farklılıkların gözden geçirilmesi ve değerlendirilmesinden oluştuğu ve ödemenin her bir iş paketi için yapılacağı anlaşılmaktadır.
Ayrıca, özelge talep formu eki "Sözleşme" ve "Teknik Şartname"den iş programının onaylanmasının ardından başlayarak yirmi dört ay sürmesi planlanan iş için Çek Cumhuriyeti mukimi firmanın Ankara'da TAEK ile idari iletişim kurmak ve hakedişlerde süreci takip etmek üzere bir idari sorumlu ve İP1 kapsamında sürekli iki uzman bulunduracağı anlaşılmakta olup, sözleşmede öngörülen 24 aylık süre, Anlaşma'da diğer ülkede iş yerinin oluşması için belirlenen altı aylık süreyi aştığından, Çek Cumhuriyeti mukimi firmanın personeli vasıtasıyla Türkiye'de sunacağı hizmetler bakımından Türkiye'de bir iş yerinin oluştuğundan bahsedilebilecek olup, bu çerçevede firmaya yapılan ödemeler üzerinden Türkiye'nin de vergi alma hakkı bulunmaktadır.
Diğer taraftan, bir iş paketinin hem Çek Cumhuriyeti'nden hem de Türkiye'den yürütülen kısımlarının bulunması ve ödemenin Türkiye'den ve Çek Cumhuriyeti'nden yürütülen kısımlarına paylaştırılabildiği hallerde; Çek Cumhuriyeti'nde ifa edilen hizmetlerin söz konusu iş paketinin Türkiye'den yürütülen kısmından ayrıştırılabildiği, dolayısıyla ayrı ve bağımsız olarak yürütülebildiği ve iş paketlerinin Türkiye'ye gelinmeksizin tamamen Çek Cumhuriyeti'nden sunulması halinde, bu hizmetler karşılığında elde edilecek gelirleri vergileme hakkı yalnızca Çek Cumhuriyeti'ne ait olacaktır. Bir iş paketinin Çek Cumhuriyeti'nden ifa edilen kısmının Türkiye'den yürütülen kısmından ayrıştırılamadığı, dolayısıyla bağımsız olarak yürütülemediği ve Türkiye'den sunulan hizmetlerin tamamlayıcısı olduğu hallerde ise, Çek mukimi firmaya yapılan ödemeler, Türkiye'den yürütülen faaliyete atfedilebilecek kazanç olarak değerlendirilerek Türkiye'de vergilendirilebilecektir. Bu nedenle, söz konusu kazançların da Anlaşma kapsamında ticari kazanç olarak değerlendirilmekle birlikte, iç mevzuatımızdaki karşılığı olarak serbest meslek faaliyeti niteliğinden dolayı, yine iç mevzuatımızdaki usul ve esaslar çerçevesinde %20 oranında vergi tevkifatı yapılarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte, "Teknik Şartname"nin 3.3.1 İP1 başlıklı bölümünde bahsedilen ve Ankara'da TDK'nın irtibat görevlisi olarak sürekli bulunacak bir "kıdemli uzman" ve bir "kıdemli teknik uzman"ın vasıtasıyla sunulacak hizmetler; 3.3.3 İP3 kapsamında TAEK personeline verilecek teknik eğitimler ve 3.3.8 İP8 kapsamında referans santral ile ANS arasındaki farkları ve bunun güvenliğe etkilerini değerlendiren dokümanın gözden geçirilmesi ve değerlendirmesi "know-how" kapsamında ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin TAEK'e aktarılması olarak değerlendirilebilecek hususları ihtiva etmektedir.
Yukarıdaki paragrafta belirtilen söz konusu hususların ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin aktarımı (know-how) olarak değerlendirilmesi durumunda ise, söz konusu hizmetler karşılığında Çek Cumhuriyeti mukimi firma tarafından elde edilecek gelirlerin anılan Anlaşma'nın bir örneği ekli "Gayrimaddi Hak Bedelleri" başlıklı 12 nci maddesi kapsamında değerlendirilebileceği ve maddenin 2 nci fıkrası gereği, Çek Cumhuriyeti mukimi firmaya yapılacak gayrimaddi hak bedeli ödemelerinin gayri safi tutarı üzerinden Türkiye'nin de kaynak devlet olarak %10 oranını aşmayacak şekilde vergi alma hakkının olabileceği tabiidir.
Ancak, Anlaşma'nın 12 nci maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca, Çek Cumhuriyeti mukimi firma Türkiye'de yer alan bir iş yeri veya sabit yer vasıtasıyla ticari veya serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu iş yeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa vergilemenin, 12 nci maddenin 2 nci fıkrasında belirtilen yüzde 10 vergi oranı dikkate alınarak değil, olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanarak iş yeri veya sabit yerin kazançlarıyla birlikte Türkiye'de yapılması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen hususlara ilave olarak, söz konusu sözleşme kapsamında gönderilecek personelin Çek Cumhuriyeti mukimi olmaları halinde Çek Cumhuriyeti mukimi firmadan elde edecekleri ücret gelirlerinin vergilendirilmesi konusunun ise Anlaşma'nın "Bağımlı Faaliyetler"e ilişkin 15 inci maddesinin 2 nci fıkrası çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Anılan maddenin 1 ve 2 nci fıkraları;
"1. 16, 18, 19 ve 20 nci maddelerin hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet dolayısıyla elde ettiği maaş, ücret ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen söz konusu gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette ifa ettiği bir hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, aşağıdaki tüm koşulların topluca yerine getirilmesi halinde yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir.
a) Gelir elde eden, diğer Devlette ilgili mali yıl içinde başlayan veya biten herhangi bir on iki aylık dönemde bir veya bir kaç seferde toplam 183 günü aşmamak üzere istihdam edilirse, ve,
b) Ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa, ve
c) Ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa."
hükümlerini öngörmektedir.
Buna göre, Çek Cumhuriyeti mukimi firmanın personelinin, anılan sözleşme kapsamındaki faaliyetleri dolayısıyla elde edecekleri ücretlerin Türkiye'de vergilendirilmesi için yukarıda ikinci fıkrada belirtilen koşullardan en az birinin ihlal edilmesi gerekmektedir. Bu üç şartın topluca gerçekleştiği durumda (Türkiye'de ilgili mali yılda başlayan veya biten 12 aylık dönemde 183 günden az kalma, ücreti Türkiye mukimi olmayan bir işverenden alma ve ücreti böyle bir işverenin Türkiye'deki bir iş yerinden veya sabit yerinden almamış olma) ise vergileme yalnızca Çek Cumhuriyeti'nde yapılacaktır.
Öte yandan, söz konusu personelin ilgili mali yıl içinde başlayan veya biten herhangi bir on iki aylık Türkiye'de 183 günü aşan bir süre kalıp kalmadığının tespitinde Anlaşma'ya ek Protokol'ün aşağıda yer verilen 2 nci madde hükmünün de dikkate alınması gerekmektedir:
"2. 15 inci maddenin 1 inci fıkrasının (b) bendinde bahsedilen sürenin hesaplanmasında aşağıdaki günler dahil edilecektir:
a) Varış ve ayrılış günleri dahil olmak üzere, fiziki olarak kalınan tüm günler, ve
b) Faaliyette bulunulan Devlet dışında, sonradan bu Devlette faaliyete devam etmek üzere geçirilen cumartesi, pazar, ulusal tatil ve tatil günleri ile hizmet verenin bu Devletteki istihdamı ile doğrudan ilgili iş gezilerinde harcanan günler."
Yukarıdaki açıklamalara göre, söz konusu hizmet süresince Türkiye'de aynı uzman personelin görevli olması halinde, 15 inci maddenin 2 (a) bendinde belirtilen 183 günlük süre aşılacağından, bu kişilerin elde ettiği ücret geliri Türkiye'de iç mevzuatımız hükümleri çerçevesinde vergilendirilebilecektir. Anılan hizmetin Çek Cumhuriyeti'nden Türkiye'ye gönderilecek farklı uzmanlar tarafından yürütülmesi halinde ise Anlaşma'nın 15 inci maddesi ve ilgili Protokol hükmü çerçevesinde, 183 günlük sürenin aşılıp aşılmadığının her bir personel açısından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, sözleşmenizde belirtilen Ankara'da mukim TAEK ile idari iletişim kurmak ve hakedişlerde süreci takip etmekle görevlendirilecek personelin söz konusu Çek Cumhuriyeti firmadan elde edeceği ücret gelirlerinin ise anılan maddenin yukarıda yer verilen 1 inci fıkrası çerçevesinde yalnızca Türkiye'de iç mevzuat hükümlerimize göre vergilendirilmesi gerekmektedir.
Anlaşma hükümlerine göre, Çek Cumhuriyeti mukimi firma ve Çek Cumhuriyeti mukimi personeller tarafından Türkiye'de vergi ödenmesi durumunda ödenen bu vergiler; Anlaşma'nın "Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi"ne ilişkin 22 nci maddesi çerçevesinde Çek Cumhuriyeti' nde mahsup edilebilecektir.
Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu Çek Cumhuriyeti mukimi firmanın ve personelin Çek Cumhuriyeti'nde tam mükellef olduğunu ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğini Çek Cumhuriyeti yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlaması ve bu belgenin aslı ile noterce veya Çek Cumhuriyeti Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğini vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz etmesi gerekmektedir.
C- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu'nun;
- 1/1 maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye' de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
- 6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye'de bulunmasını, hizmetin Türkiye' de yapılmasını veya hizmetten Türkiye' de faydalanılmasını ifade ettiği,
- 8/1-b maddesinde, ithalatta mal ve hizmet ithal edenlerin KDV mükellefi olduğu,
- 9/1 maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,
- 29/1 maddesinde de mükelleflerin, vergiye tabi işlemler üzerinden hesapladıkları katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV ile ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen KDV'yi indirebilecekleri,
hüküm altına alınmıştır.
Konu ile ilgili olarak KDV Genel Uygulama Tebliği'nin "I-C.Mükellef ve Vergi Sorumlusu" başlıklı bölümünde;
"…
2.1.1.2. İndirim
2 No.lu KDV Beyannamesinde herhangi bir surette indirim yapılması mümkün olmadığından tevkif edilen KDV'nin tamamının beyan edilerek vergi dairesine ödemesi gerekmektedir.
Tevkifat uygulayan alıcının KDV mükellefiyetinin bulunması ve tevkifat uyguladığı teslim veya hizmeti indirim hakkı tanınan işlemlerde kullanacak olması halinde, sorumlu sıfatıyla beyan edilen tutar, beyanın yapıldığı ay içinde verilmesi gereken 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılabilir. Bu indirimin dayanağı 2 No.lu KDV Beyannamesi olacaktır.
Kısmi tevkifata tabi işlemlerde, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV;
- Satıcı tarafından beyan edilecek kısmı, takvim yılı aşılmamak şartıyla işleme ait fatura veya benzeri belgenin defterlere kaydedildiği döneme ilişkin olarak verilmesi gereken,
- Sorumlu sıfatıyla beyan edilen kısmı ise 2 No.lu KDV Beyannamesinin verildiği ay içinde verilmesi gereken,
1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılır.
…
2.1.2.1. İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye'de bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler
3065 sayılı Kanunun l inci maddesine göre bir hizmetin KDV'nin konusuna girebilmesi için Türkiye'de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye'de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye'de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanların Türkiye'de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye'de faydalanılan hizmetler KDV'ye tabi olacaktır.
Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye'de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV'nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.
Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir. KDV'nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye'de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır.
Yurt dışından temin edilen ve tevkifata tabi tutulması gereken hizmetlere ilişkin olarak aşağıdaki örnekler verilebilir:
Türkiye'de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayan firmalar tarafından;
- Türkiye'de inşa edilecek bir alış-veriş merkezi için yurt dışında çizilip Türkiye'ye gönderilen mimari proje hizmeti,
- Türkiye'de faaliyette bulunan enerji santralinin işletilmesine ilişkin olarak yurt dışından verilen danışmanlık hizmeti,
- KDV mükellefiyeti olmayan genel bütçeli bir idareye yurt dışından verilen bilgisayar yazılım hizmeti,
- KDV mükellefiyeti olmayan bir sivil toplum kuruluşuna konusuyla ilgili olarak dünyadaki hukuki gelişmeler hakkında yurt dışından bilgi gönderilmesi hizmeti.
- Bu bölüm kapsamında olan hizmetlerin aynı zamanda kısmi tevkifat uygulaması kapsamında da olması halinde, bu bölüme göre işlem tesis edilir.
..." ifadelerine yer verilmiştir.
Buna göre, yurt dışında yerleşik firmadan alınan "… Nükleer Santrali İnşaat Lisansı Başvuru Belgelerinin Değerlendirilmesine İlişkin Teknik Destek Hizmeti"nden Türkiye'de faydalanıldığından, bu hizmetler ile ilgili yapılan ödemeler katma değer vergisine tabi olup, yurt dışındaki firmaya ödenen bedel üzerinden genel oranda (%18) KDV hesaplanması ve Kurumunuz tarafından sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilerek kanuni süresinde ödenmesi gerekmektedir.
Tevkifat uyguladığınız teslim veya hizmeti indirim hakkı tanınan işlemlerde kullanacak olmanız halinde, sorumlu sıfatıyla beyan ettiğiniz KDV'nin 2 No.lu KDV Beyannamesinin verildiği ay içinde verilmesi gereken 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılabileceği de tabiidir.
D- DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 1 inci maddesinde, bu Kanun'a ekli (l) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisi mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; Kanun'a ekli (I) sayılı tablonun I Akitlerle ilgili kağıtlar başlıklı bölümünün A/1 bendinde, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin nispi damga vergisine tabi tutulacağı hükümlerine yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 2690 sayılı Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Kanunu'nun 15 inci maddesinin (a) bendinde, Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun, bu Kanun ile kendisine verilen görevleri yerine getirmek için gelecek yıllara sari her türlü sözleşmeyi, hazırlayacağı yönetmelik esasları dahilinde yapmaya ve yürütmeye yetkili olduğu; (b) bendinde ise Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun çalışmaları ve Atom Enerjisi Programının uygulanmasıyla ilgili olarak yurt içi ve yurt dışından yapılacak nükleer alandaki temel ve uygulamalı araştırmalarla doğrudan alakalı her türlü alım, satım, onarım ve inşaat hizmetleri 2490 sayılı Artırma ve Eksiltme ve İhale Kanunu ile 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu hükümlerine ve Sayıştayın vize ve denetimine tabi olmadığı gibi her türlü vergi, resim, harç ile hisse ve paylardan muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, Kurumunuz ile … arasında "… Nükleer Santrali İnşaat Lisansı Başvuru Belgelerinin Değerlendirilmesine ilişkin Teknik Destek Hizmeti" işi ile ilgili olarak düzenlenen sözleşmenin 2690 sayılı Kanun kapsamında Kurumunuz çalışmalarına yönelik olarak düzenlenmiş olması kaydıyla damga vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.
E- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227 nci maddesinde, "Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almıştır. Söz konusu kayıtların ise aynı Kanun'un 229 uncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, 253 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin "Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Belgelerle İlgili İşlemler" başlıklı (B) bölümünde; yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri gider olarak defterlerine kaydedebildikleri belirtilerek, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükelleflerin, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında gösterecekleri; ancak, inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükelleflerin bu belgelerini tercüme ettirmek zorunda oldukları açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, yurt dışında yerleşik firmadan alınan "… Nükleer Santrali İnşaat Lisansı Başvuru Belgelerinin Değerlendirilmesine İlişkin Teknik Destek Hizmeti" işi ile ilgili olarak yurt dışından almış olduğunuz hizmetler nedeniyle yüklenilen tutarların, işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmesi için Vergi Usul Kanunu'nun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmekte olup, aksi durumda gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmesi, ancak yurt dışından alınan söz konusu belgenin hizmetin alındığı ülkede uygulanan vergi mevzuatı çerçevesinde geçerli bir belge olduğunun kabulü halinde mümkün bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.